Uykusuzluk anksiyeteyi artırıyor
Bu yazı Dr. Sevda Sarıkaya’nın 28.09.2019 tarihli Beyin ve Zihin köşe yazısından alıntıdır. İlgili bağlantıyı en altta bulabilirsiniz.
Az uyuduğumuz ya da uyuyamadığımız gecelerin ertesi günü hem hareketlerimiz hem de düşünce hızımız yavaşlar. Uykusuz gecelerin ertesi gününü geçirmek genelde işkence gibidir. Ne söyleneni anlarız ne de yaptığımız işe kendimizi verebiliriz. Anksiyete yaşayanların yüzde 70-80’ine uyku sorunları da eşlik eder. Anksiyete ve uyku arasındaki ilişkinin beyindeki yansıması şimdiye kadar pek üzerinde çalışılmayan bir konuydu. Kaliforniya Üniversitesi/Berkeley’de geçtiğimiz yıl yapılan bir çalışmaya göre, uykusuzluğun anksiyetede olduğu gibi, beynimizin duygu işlemleme ve yönetme merkezini etkilediği öne sürüldü. Eğer uykusuzluk sürekli hale gelirse bir süre sonra anksiyete bozukluğuna neden oluyor. Uykumuzu düzenli aldığımız zaman beynimizin duygu yönetme alanları sağlıklı çalışabiliyor. Gerekli anlarda duygularımızı düzenleyip, sakin kalmamızı sağlıyor. Uykusuz olduğumuz zamanlarda ise duygularımızı yöneten merkez sağlıklı çalışmıyor ve gerekli anlarda sakin kalmamız imkansız hale geliyor. Bu da anksiyeteye sebep oluyor. İyi bir uyku duygu düzenleme alanlarımızın sağlıklı çalışmasını ve ertesi güne anksiyetesiz uyanmamızı sağlıyor. Anksiyete geliştikten sonra uykusuzluk tetikleniyor. Aslında tam bir kısır döngü oluşuyor. Uyuyamadığımız zaman anksiyeteye giriyoruz, anksiyeteye girdiğimiz için de uyuyamıyoruz. Uyku beynimizin kendini ertesi güne hazırlaması için çok kıymetli. O yüzden uykunuzdan fedakarlık ederken aslında beyin sağlığınızı tehlikeye attığınızı unutmayın!
Yazının orjinaline BURADAN ulaşabilirsiniz.