Beynimizi yakın çevremiz şekillendiriyor

    Bu yazının orjinali 4 Eylül 2022’de HÜRRİYET GAZETESİNDE yer almıştır. 

    Birlikte uzun zaman geçiren insanların bir süre sonra beyinlerinde de benzerlikler olmaya başlıyor; dil, duygu ve hayata bakış açısından ortak kalıplar geliştiriyorlar. Buna bilim dünyası ‘beyin ikizliği’ diyor. Yani birlikte zaman geçirdiğimiz kişilerin kim olduğuna göre beynimiz de şekilleniyor. Etrafımızda ne kadar ‘çeşitli’ insan olursa beynimiz de o kadar kendini yeniliyor.

    Aklınızdan bir şey geçerken en yakın arkadaşınızın bunu yapması, sürekli birlikte vakit geçirdiğiniz kardeşinizin tam onu düşünürken sizi araması, sevgilinizle aynı anda aynı şeyi düşünmeniz, adeta aklınız bir çalışıyor gibi hissetmeniz... Bazılarımız buna ‘ruh eşi’ diyor, nöroloji dünyasıysa ‘beyin ikizi’... Yapılan araştırmalara göre biriyle vakit geçirdiğimizde, bir süre sonra her iki beyinde de benzerlikler oluşmaya başlıyor. Aynı filmi izleyen, aynı kitapları okuyan ve sık sık birbirleriyle konuşan insanlar; dil, duygu ve hayata bakış açısından ortak alanlar geliştiriyor.

    ABD’deki Northwestern Üniversitesi’nden nöroloji profesörü Dr. Moran Cerf ve ekibinin geçen yıllarda beynin elektrik sinyalleri üzerine yaptığı çalışma da bu görüşü destekliyor. Sonuçlar birbiriyle vakit geçiren insanların beyninde bir uyum oluştuğunu ortaya çıkarıyor ve bu durum davranışlara da yansıyor. Nörolog Dr. Sevda Sarıkaya “Tabii ki her bireyin beyni eşsizdir. Ama bazı çalışmalarda uzun yıllar evli kalan çiftlerin beyin dalgalarının senkronize olduğu görüldü. Bu aynı birlikte fazla vakit geçiren anne ve bebeğin beyin dalgalarının senkronize olması gibi” diyor. 

    ‘Çevremizdeki insanların çeşitliliği beynimizi besliyor’


    Nöroloji uzmanı Dr. Sevda Sarıkaya;
    - Karı-koca, sevgililer, aile ve yakın arkadaşlarda ‘beyin ikizliği’ durumunda önemli olan, birlikte geçirilen süre ve paylaşımların yoğunluğu. Etkileşimde olduğunuz kişiyle, beyin dalgaları bir süre sonra senkronize oluyor, düşünce biçimleri benzerlikler taşımaya başlıyor. Öyle ki bir çalışmaya göre eşinizin zekâsının yüksekliği sizin zekânızı da pozitif yönde etkiliyor.Bu konuda pek çok araştırma var. East London Üniversitesi’nden Dr. Sam Wass ve Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Victoria Leong’un çalışmasında, 12 aylık bebeklerin anneleriyle oynarken elektroensefalografi (EEG) ile beyin aktivitelerine bakılmış. Anneleri de cihaza bağlanıp kıyaslanmış. Anne ve bebeğin beyninde görülen hareketler birbirini taklit eder nitelikteymiş. İşte, uzun süreli birlikte zaman geçiren insanlarda da anne-bebekte olduğu gibi bir benzerlik meydana geliyor.


    Empati becerisi artıyor


    -Dr. Amir Djalovski ve arkadaşları üç ayrı grup üzerinde bir araştırma yapıyorlar. Birinci grup romantik birliktelik yaşayan çiftler, ikinci grup yakın arkadaşlar, üçüncü grupsa birbirini tanımayan insanlardan oluşuyor. Katılımcılardan yaşadıkları travmatik bir deneyimlerini anlatırken bir
    yandan da çizim yapmaları isteniyor ve beyin dalgaları EEG ile ölçülüyor. Beyin dalgaları arasındaki benzerlik en yüksek romantik çiftlerde çıkıyor. Yakın arkadaşlar ikinci sırada geliyor. Yabancı kişiler arasında bile travmatik bir olayı anlatırken beyin dalgalarında kısmen benzerlik saptanıyor.
    - Tabii ki arkadaş çevremizin çeşitliliği de beynimizi şekillendirebiliyor. Çünkü beyin, ayna gibi taklit edebilen bir organ. Diğer insanlarla iletişimde bulunduğumuzda beyindeki ‘sosyal beyin’ denilen ağ aktifleşiyor. Bu ağın kuvvetli olduğu kişilerin genellikle birbirini tanımayan insanlardan oluşan birçok arkadaşı oluyor. Chicago Üniversitesi’nden Dr. Ronald Burt ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmaya göre, sosyal çevresi birbirini tanımayan insanlardan oluşan kişilerin beynindeki problem çözebilme, sorunlara farklı açılardan yaklaşabilme, farklı bakış açılarına daha rahat hâkim olma ve empati yapabilme alanları daha fazla gelişiyor. Araştırma tüm bu beceriler
    sebebiyle bu insanların işlerinde daha hızlı yükseldiklerini ve maaş artışından daha fazla faydalandıklarını da öne sürüyor.


    Pratik yaparak gelişiyor


    -Pennsylvania Üniversitesi’nden Dr. Emily Falk ve Dr. Michael Platt yaptıkları bir çalışmada, ailelerin izniyle ergen çocukların Facebook arkadaş gruplarını inceliyorlar ve onlara beyin görüntülemesi yapıyorlar. Birbirini tanımayan farklı arkadaş gruplarına sahip olanların, beyinlerindeki sosyal iletişim ağını daha aktif kullandıkları tespit ediliyor.
    - Elbette sosyal iletişim becerilerinde genetiğin rolü büyük. Fakat yapılan çalışmalar gösteriyor ki aynı bir kası kullandıkça gelişmesi gibi, beyindeki sosyal iletişim ağı da pratik yaparak geliştirilebiliyor. Daha da ilginç olanı, sosyal iletişim ağını etkin kullanan kişilerle sıkça iletişimde bulunmak, onlarla arkadaşlık etmek sizin de yetilerinizi geliştiriyor. Buna ‘dalga etkisi’ deniliyor.
    -Anlayacağınız, kimlerle arkadaşlık ettiğimiz beynimizi şekillendiriyor. Etrafımızda ne kadar farklı görüşten ve çeşitli insan olursa beynimiz de o kadar kendini yeniliyor.

     

     

    Yok