Arkadaş seçiminde o kişinin kokusu ne kadar etkili?

    Bu yazı Dr. Sevda Sarıkaya’nın 05.11.2022 tarihli  Beyin ve Zihin köşe yazısından alıntıdır. Orjinalinin bağlantısı yazının sonundadır.

    Bilirsiniz özellikle köpekler, birbirleri ile tanışırken önce koklaşırlar. Birçok başka hayvan da aynı şekilde koklaşarak tanışır. Meşhur bir sözümüz de vardır bununla ilgili; İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır. Yeni yayımlanan bir çalışma bu sözü değiştirecek gibi. Acaba insanlar da koklaşa koklaşa anlaşır ama farkında değiller mi?

    Birkaç ay önce Science Advance dergisinde yayımlanan Dr. Ravreby ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada kişilerin arkadaşlarını kokularına göre seçtikleri hipotezi araştırılmış. Dr. Inbal Ravreby çalışmanın çıkış noktasının halk arasında çok kullanılan bir söz olduğunu belirtiyor. İyi anlaşan kişiler için kullanılan ’Kimyaları uyuşuyor’ lafının altında acaba bir gerçeklik mi yatıyor diye düşünmüş ve bu araştırmayı planlamış. Bunun için insan kokularını detaylı bir analizden geçirip benzerliklerini ölçen bir elektronik burun, yani yapay zekâ ve ayrıca kokuları değerlendiren bir de insan grubu dâhil edilmiş.

    İlk gördüğümüzde çok iyi anlaşacağımız kişileri aslında anlıyor muyuz?

    Çalışmaya, ilk görüşmelerinde çok iyi anlaşacaklarını anladığını iddia eden 20 aynı cinsiyetten arkadaş çifti alınmış. Üç gün boyunca çalışmaya katılanların kokulu sabun, parfüm, kokulu şampuan kullanmalarına ve kokusu keskin yiyecek yemelerine izin verilmemiş. Her birine ten kokusunu çeken pamuklu tişörtler giydirilmiş. Daha sonra bu tişörtlerin kokuları, elektronik burun tarafından değerlendirilmiş. Elektronik burundaki sensörler, vücut kokularına kimyasal değerlendirme ve ölçümler yapmış. Değerlendirme sonucunda birbirini ilk gördüğünde çok iyi anlaşacaklarını anlayan arkadaş çiftlerinin ten kokularındaki kimyasal özelliklerin, rasgele seçilen çiftlere göre birbirine benzer oldukları tespit edilmiş. Kontrol olarak kokuları değerlendiren insan grubunda da benzer sonuçlar elde edilmiş. Kokuları değerlendiren insan grubu, ’yoğunluk’, ’kokunun hoşnutluğu’ gibi kategorilerde değerlendirme yapmış. Ayrıca kokuları değerlendiren insan grubu, ilk görüşte çok iyi arkadaş olacağını anlayan çiftlerin kokularının birbirine benzerliğini, tek tek kokladıklarında bir bütün olarak da algıladıklarını bildirmiş. Koklayıcı insan grubu için epey zor bir çalışma olsa gerek. Ayrıca bu çalışmada birbirine tamamen yabancı kişiler içinde, hangilerinin hızlıca daha iyi anlaşabilecekleri yüzde 71 oranında koku testi ile başarılı olarak saptanabilmiş.

    Birbirlerine tamamen yabancı kişiler, çiftler şeklinde ayrılarak yarım metre uzaklıktan hareketlerini taklit etme oyunu oynamış. Daha sonra tişörtlerindeki kokunun kimyasal analizi yapılmış. Bu çiftlerden ’ilk görüşte çok iyi arkadaş olabileceğini düşünenler’in koku analizlerinde benzer kokulara sahip oldukları saptanmış. Böylece ileriye dönük olarak da iyi anlaşabileceğini düşünen çiftlerdeki bu koku benzerliği, başlangıçtaki hipotezi destekleyen bir sonuç olarak kabul edilmiş. Dr. Ravreby, bilinç dışı olarak arkadaşlıklarımızda kokunun önemli olduğunu, sosyal ilişkiler inşa etmemizde aynı hayvanların bir kısmında olduğu gibi birbirimizin kokusuna duyarlı olduğumuzu, bununla ilgili daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söylüyor. Hayvanlardan çok farklı olduğumuzu düşünsek de, bilinç dışı birçok mekanizmamız onlarla benzerlik taşıyor. Bu benzerlik her geçen gün beni daha fazla büyülerken, doğanın dengesini devam ettirmesinde temel bazı mekanizmaların hiç şaşmadığı, dengeyi bozan tek canlının insanoğlu olduğunu görmek de bir o kadar derinden üzüyor.

    Yazının orjinaline BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Yok